2 Ekim 2008 Perşembe

Blogu bitiriyorum

Ankara'nın değil, Türkiye'nin değil, dünyanın görülmemiş boyutlarda bir petrol krizinin, dolayısıyla da bir ekonomik krizin eşiğinde olduğunu (geç de olsa) idrak ettiğim şu günlerde, bileşenlerinin tamamı ucuz petrol sayesinde üretilen "karayolu" gibi bir konu başlığında, Hint ve Arap milletlerinden sonra dünyanın en aydınlanmamış üçüncü milletine laf anlatma, dil dökme çabasının beyhude olduğuna ve vaktimi ve enerjimi yaklaşan köklü değişimler dalgasını araştırmaya harcamanın daha akıllıca olduğu kararını vermiş bulunuyorum. Bilime, analitik ve özgür düşünceye, yolda görse tanımayacak, selam vermeyecek kadar yabancı ve hatta belki de düşman bir topluma bilimsel kökenleri olan bilgileri vermeye çabalamak, oldukça hakim olduğum konuda medeniyetin yolunu göstermeye çalışmak, delik deşik bir havuza su doldurmaya çalışmaktan daha akıllıca değil.

Bu blog artık güncellenmeyecektir.

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Sayin Beyefendi,

Blogunuzu zevkle ve ilgiyle okudum. Malasef yeni haberim oldu.

Lutfen blogunuzu sona erdirmeyin. Ben de benzer görüşleri wowturkey.com'da dile getirmeye calisiyorum. Yazdiklarinizin boşa gittigini kesinlikle düşünmeyin. Kelebek etkisidir bu aslında. Mutlaka bir değişim yaratmaktadir, gorunen veya gorunmeyen.

O bakımdan yeni yazılarınızı heyecan ve merakla beklemekteyim.

Saygilarimla.

Selim TOKGOZ dedi ki...

wowturkey'e bir ara ben de üye oldum ve insanlarla bir şeyler tartışmaya kalktım, kalktığım gibi oturdum. Gerçeklerden, bilimsellikten ödü patlayan, fasişt ve linçsever bir topluluk orası. Yaptığım Google aramalarında blogumdan bahsedildiğine, bağlantı verildiğine rastlayamadım. Sitemeter aracılığıyla ziyaret sayılarının düştüğünü, artmadığını gördüğüm için de devam edesim gelmiyor, kusura bakmayın. Bir sitem daha vardı, ona da yeterli ilgi olmadığı için alan adı kirasını ödemedim ve kapandı. Hep okumayalım, biraz da yazalım dedik ama yazmanın yazana faydası yok. Biraz bencilce kabul ediyorum. :)

Lvn dedi ki...

Selim Bey,

ODTU Mimarlik mezunuyum ve su anda Almanya'da sehircilik uzerine yuksek lisans yapiyorum. Ankara'daki ve genel olarak Turkiye'deki sehircilik sorunlariyla hep ilgilendim, simdi de bu sorunlari daha iyi algilamak uzere calisiyorum. Belki birseyleri degistirebilirim umudum da var ve gercekten de yazdiginiz gibi daha fazla ogrendikce sorunlarin boyutlarindan, aslinda sorunlarin boyutlarindan da degil ama birseylerin degisebilecegine dair kaygilarimdan dolayi umutsuzluga kapiliyorum. Melih Gokcek mesela bu nisan'da yine secilirse kalan umutlari da paketleyip baska birseyler yapmayi planlamaya baslayacagim. Ankara uzerine bir proje yapmaya calisiyorum, blogunuzu da bu sekilde kesfettim ve cok bilgilendirici buldum. ozellikle hep gozumuzun onundeki ornekleri gostererek cok daha carpici bir sekilde koymusunuz sorunlari ortaya. Bilmiyorum ulkemizde birseyler degisebilir mi, yoksa dibi gormeden cikis yok mu bize, hic bilmiyorum ve sizin umutsuzlugunuzu paylasiyorum. Umudu kaybetmek kotu birsey cok, yalniz ulkedeki olaylar giderek daha cok umut kirici oluyor. Wowturkey konusunda sizi anliyorum, ben eksi sozlukte yaziyorum ve orasi daha kolay erisilebilen ve daha kalici, ozgur ve populer bir site. eger bir sekilde katkida bulunabilirsek bir kamuoyu yaratabiliriz belki. katli kavsak basligindan blogunuza link verdim. elimden fazlasi da gelmiyor simdilik. yazdiklariniz ve guzel dusunceleriniz, aktardiginiz bilgiler icin tesekkur ederim.

Saygilarimla

Levent

Selim TOKGOZ dedi ki...

Levent Bey madem Almanya'dasınız, ne yapın edin orada bir kariyer edinin, dönmeyin derim. Bir mucize olsa da bu ülkede akıl ve bilim el üstünde tutulmaya başlansa bile; aşırı kabarmış nüfus, yaklaşan küresel enerji krizi ve çoktan işlevsiz beton yığınları haline gelmiş şehirleriyle bu ülkede "planlayacak" ve düzeltecek pek bir şey kalmamış olacak. Umut kırmak istemem ama bence kötümserlik diye bir şey yoktur, sadece iyimserlik ve gerçekçilik vardır.
Gökçek seçimi kaybederse Ankara'ya döndüğünüzde size bir yemek borcum olsun, o kadar eminim seçimin sonucu hakkında.
Saygılar.

oğuz kaya dedi ki...

Selim Bey,

Tahmin ediyorum ki bunu söylemek için biraz geç ama söyleyeyim yine de: keşke bırakmasaydınız.

Aynı hissi paylaştığım kaç kişi olmuştur bilmiyorum ama, hemen her gün yaşanan delirmelerin, "ulan bu kavşaklarda bir yanlışlık var, 'nasıl olmalıydı peki?' diye sorarsan net olarak anlatamam sana ama böyle olmadığını söyleyebilirim" demelerin, teknik açıklamalarla cevabını bulduğu bir yerin olduğunu görmek güzeldi.

Ama olmamış demek ki, sıkılmışsınız.

Ben Konya yolundan Eskişehir yoluna girmeye çabaladığımda sizi hatırlayacağım, delirirken.

Teşekkürler.

Selim TOKGOZ dedi ki...

Sn.marangoz,
Önümüzdeki seçimlerde bu delirten kavşakları başımıza musallat edenler en az %60'la tekrar seçildiğinde de beni hatırlayın...

Alkieteknik dedi ki...

Evet, Melih Gökcek gercekten de tekrar secildi, siz hakli ciktiniz, keske cikmasaydiniz tabii ama birsey de yapilamiyor. N'apalim, umudumuzu keselim mi ülkemizden, dibe iyice batana kadar bekleyelim mi yoksa yine de birseyleri degistirmek icin cabalayalim mi? Gökcek'in 4.kez secildigi bir Ankara'da birseyleri degistirmeye ugrasmak anlamsiz görünüyor ama sanirim. Burada yazdiginiz seylerin sehirsel suc olarak görülüp yapanlarin yeniden üstüste secilmesi yerine cezaya carptirildigi günleri umut edelim. Ben genel gecer bilgileri, özellikle sürüdürülebilir kalkinma ve sehirsel politikalar gibi konularda orada burada yazilar yazmaya devam ediyorum ilgilenenlerin bilgilerini arttirmak bir de ögrendiklerimi paylasip bir ise yaratabilmek adina. Size hayatinizda basarilar dilerim. Bence cok faydali bir is cikardiniz. Örnek olacaktir insanlara burada durdugu sürece. Saygilar.

Selim TOKGOZ dedi ki...

Levent Bey profilinize erişemiyorum. Yazılarınızı okumak isterim.