Konya'nın yerel Memleket gazetesinin haberine göre kavşak inşaatlarının ardı arkası kesilmiyor. Şehri çevreleyen anayollardan sonra artık ticaret ve sanayi merkezlerinin ortasından geçen işlek yollar da köprülü kavşaklarla tarumar edilmeye başlanmış. Konya da Ankara gibi aynı cehaletin ürünü "ısıt ye" çözümlerin peşinde. Kentin ulaşım planı yok, bu 4 yılda toplu taşımaya tek kuruş yatırım yok, Ankara'daki gibi işinin ehli olmayan kadrolar iş başında. Bir zamanlar toplu taşıma olanağıyla diğer şehirlerimize fark atan Konya, artık Ankara gibi bir köprülü kavşak çöplüğü olma yolunda hızla ilerliyor, başkan Tahir AKYÜREK sağ olsun. Habere yazılan yorumlara dikatinizi çekerim. Sade vatandaş da bu talanın farkına varıyor yavaş yavaş.
18 Aralık 2007 Salı
Köprü Hastalığı Bulaşıcı - 2: Konya'ya 4. yılda 13. kavşak!
Konya'nın yerel Memleket gazetesinin haberine göre kavşak inşaatlarının ardı arkası kesilmiyor. Şehri çevreleyen anayollardan sonra artık ticaret ve sanayi merkezlerinin ortasından geçen işlek yollar da köprülü kavşaklarla tarumar edilmeye başlanmış. Konya da Ankara gibi aynı cehaletin ürünü "ısıt ye" çözümlerin peşinde. Kentin ulaşım planı yok, bu 4 yılda toplu taşımaya tek kuruş yatırım yok, Ankara'daki gibi işinin ehli olmayan kadrolar iş başında. Bir zamanlar toplu taşıma olanağıyla diğer şehirlerimize fark atan Konya, artık Ankara gibi bir köprülü kavşak çöplüğü olma yolunda hızla ilerliyor, başkan Tahir AKYÜREK sağ olsun. Habere yazılan yorumlara dikatinizi çekerim. Sade vatandaş da bu talanın farkına varıyor yavaş yavaş.
3 Aralık 2007 Pazartesi
Köprülü Kavşak Anarşisi
Bünyesinde yol ve kavşak projeleriyle ilgilenecek bir birim bulundurmayan belediyelerimiz, ilginçtir, bu hizmetleri dışarıdan satın alma yolunu da seçmiyor. Bu iş dünyada nasıl yapılıyor diye araştırma ihtiyacı da hissetmeyen yöneticiler artık kime kavşak tasarlama yetkisi veriyor, bu tasarlayan(lar) hangi ölçütlere, hangi standartlara göre bu işi yapıyor diye merak etmekteyim. Ortaya çıkan ürünlerden yola çıkarak bu işin tamamen körlemesine, yeni inşa edilen kavşakların önceden yapılmış olan kavşaklara rastgele benzetilmeye çalışarak, hiç bir teknik kural dikkate alınmadan yapıldığını söyleyebilirim. Kızılay'ın ortasına bile köprülü kavşak(belediyelerimiz ve cahil basınımız bunlara "alt geçit", "üst geçit" adlarını veriyor) yapmaya kalkan belediye zihniyetinden muzdarip Ankara'da eşdüzey kavşakların da tamamının plansız, projesiz, hesapsız kitapsız yapıldığını söylersem abarttığımı düşünmeyin.1) Herşeyden önce yolların bir hiyerarşisi vardır. Bir köprülü kavşak, bir ara sokağa bağlanamaz. Köprülü kavşaklar 70km/s ve üzeri hızlar için, yani şehirler arası hızlar için tasarlanır. Trafiğin 50km/s ile aktığı ya da akması gereken şehir içi bölgelerde köprülü kavşaklar amaca hizmet etmez. Mecbur kalındığında yollar katmanlı yapılacaktır elbette, ama yaya trafiğinin olduğu yerde eşdüzey kavşaklar esastır ve yaya ve taşıtın taşıt yolunu paylaştığı yerde güvenlik gereği hız en fazla 50km/s olmalıdır. Diyelim kavşak tipi seçimi yanlış yapıldı, bir kavşağın hangi hızda çalışacağının belli olması lazım. Mevcut kavşaklarda öyle yatay ve düşey kurplar var ki, TC Karayolları'nın stardardına göre 20-30km/s hızlara göre yapılmış olmaları gerekir!
Üstte: Cadde hiyerarşisi. Şüphesiz Ulaşım Dairesi'ne yabancı bir kavram.
Çok kötü tasarlanmış bir köprülü kavşak örneği. Hipodrom Caddesi - Samsun Yolu kavşağı. Bağlantı yolundan gelenler trafiğe katılamıyor.
4) Köprülü kavşaklarda hızlanma ve yavaşlama şeritleri, örülme bölgeleri yok. Çevre yolu üzerindeki kavşakları Karayolları yaptığı için hızlanma ve yavaşlama şeritleri vardır. Belediyenin yaptığı hiç bir kavşakta bunları bulamazsınız. Bağlantı yolları ana yollara dünyada eşi görülmeyen bir dar açıyla bağlanır. Yola katılmak isteyen sürücü aynasından trafiği kontrol edemez. Boynunu ve belini 90 dereceden fazla çevirerek yolu kontrol etmek zorunda kalır. Ne hareketin sürekliliği kalır, ne de güvenliği. Zaten bağlantı yollarına "yol ver" işaretleri konmuştur. Akan trafiğe durarak yol verilecekse, köprülü kavşağın yapılış amacı ortadan kalkmaktadır.
Gökçek öncesi dönemde yapılmış bir köprülü kavşak: Opera Kavşağı. Hızlanma ve yavaşlama şeritleri yetersiz olmakla beraber mevcut.
Paralel yaklaşma: Tipik yonca yaprağı köprülü kavşakların çalışma sistemi. Ana yol trafiği sürücünün ayna görüş alanında. Katılım sorunsuz.

Köprülü kavşaklarda gerekli olan örülme bölgesi.
Ankara'da, Ankara Belediyesi tarafından YAPILMAMIŞ nizami bir köprülü kavşak örneği: Eskişehir Yolu - Çevre Yolu Kavşağı. TCK tarafından inşa edilen yonca tipi kavşakta en az 450m örülme bölgesi var. İşaretlendirme ve şerit çizgileri uydudan görünecek kadar muntazam.Trajikomik: Altındağ Belediyesi Kendini Ele Veriyor
http://www.altindag-bld.gov.tr/ALTINdag.asp?ALTINno=1&HaberDetay=881adresinde bulabileceğiniz bu komik fotoğrafta, bir bisikletlinin elinde bisikletle yazın sıcağında üst geçidin çalışmayan yürüyen merdivenlerini inip çıktığı görülüyor. Ama bu sayfada Altındağ Belediyesi'nin yaptığı "modern üst geçitlerin" propagandası yapılıyor! Sayın yöneticiler caddedeki taşıt trafiğini bir trafik ışığıyla durdurmayı kendilerine yakıştıramamış olacaklar. Artık hangi modern ülkede böyle bir üstgeçit gördüler, bilemiyorum. Uganda mı dediniz, sanmam. Bangladeş? Mümkün değil. Dünyayı gezmedim, yayaların bu ülkedekinden daha çok itilip kakıldığı ülke sayılıdır.
Gün gün Çetin Emeç Skandalı

NE SÖYLEMEYE ÇALIŞIYORUM?
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=20687,10,67
"Kent içinde köprülü kavşaklar
cengiz.turksoy@aksam.com.tr
Son günlerde, sabah ve akşam saatlerinde sıkışan İzmir trafiğinin yeniden düzenlenmesi için bazı kesişme noktalarında köprülü kavşak yapılmasının savunulmakta olduğunu duyuyoruz. Öneri sahipleri özellikle Ankara ve Bursa'dan verdikleri örneklerle savlarını güçlendirmeye çalışıyorlar.Öneri sahipleri, eğer örnek gösterdikleri bu kentlerden özellikle Ankara'da dikkatli bir gözlemde bulunurlarsa, son yıllarda yapılan onlarca köprülü kavşak ve tünelin hem trafik sorununu çözmediğini hem de kentsel yaşamı altüst ettiğini açıkça göreceklerdir..."
Devamı için linke tıklayınız.
İnşaatı da beceremiyorlar: Köprülü Kavşak Yüzünden Diplomatik Gerilim
http://www.haberbu.com/haber_detay.php?id=5325
"Köprülü kavşak yüzünden diplomatik GERİLİM
17.01.2007 Çarşamba 12:15
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafında Atatürk Bulvarı’nda gerçekleştirilen kavşak çalışmaları Türkiye ile bir çok Büyükelçilik arasında diplomatik gerilime neden oldu.
İtalya’nın Ankara Büyükelçiliği İtalya Başbakanı Romano Prodi’nin Pazartesi günü gerçekleştireceği ziyaret öncesinde dün Dışişleri Bakanlığı ve Belediye’yi protesto etti. Bulgaristan Büyükelçiliği her elektrik ve telefon kesintisinde Dışişleri Bakanlığı’nı arayarak çözüm bulunmasını isterken Almanya Büyükelçilik Sözcüsü, “İletişim kurmamız imkansızlaşınca durum tahammül edilemez oluyor” açıklamasını yaptı. "
Gar Meydanına Köprülü Kavşak!

Bir su kaçırma öyküsü...
"Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan alınan izinle, araç trafiğini daha seri hale getirmek için Gar Meydanı'na köprülü kavşak yapılacak. Gar Meydanı'nın başkentin tarihi dokusu açısından taşıdığı öneme işaret eden uzmanlar ise tepkili: "Ankara'da kent meydanlarının önce kavşaklara sonra da yeraltı tünellerine dönüştürülmesi sürecinde, tarihi Gar Meydanı da bir tünel giriş - çıkışı haline getirilecek."Melih Gökçek yönetimindeki AKP'li Anakent Belediyesi, bu kez köprülü kavşak için başkentin simge mekanlarından tarihi öneme sahip gar önünü seçti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan 11 Mayıs'ta çıkan kararla, araç trafiğinin kesintisiz akışı için Gar Meydanı'na köprülü kavşak yapılacak. Kararın, "kamu yararına, hukuka, imar mevzuatına, mimarlığa, şehircilik ve trafik mühendisliği esaslarına, insan haklarına, evrensel yaya hakları ile çağdaş ulaşım planlaması, kültürel peyzaj ve peyzaj planlama ilkelerine" aykırı olduğuna dikkat çeken TMMOB Peyzaj Mimarları Odası ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nce, konu yargıya taşındı. Kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali istenirken, uzmanlarca sakıncalar şöyle sıralandı:- Ankara'da daha önce yapılan örneklerinde de görüldüğü gibi, gar önü katlı kavşak yapımının yol açacağı kesintisiz trafik, beraberinde getireceği yaya alt ve üstgeçitleri, genelde tüm yayaların hareketlerini zorlaştırmakta, özelde ise başta engelliler, yaşlılar, bebek arabalılar, hamileler, kalp hastalığı olanlar, fazla kilolular ve çocuklar olmak üzere çok büyük bir grubun ulaşım haklarını zorlaştırıyor ya da elinden alıyor.- Ülkemizde planlı kentsel gelişmenin ilk örneği olan Ankara, Mustafa Kemal Atatürk tarafından Plancı Jansen'e yaptırılan ilk kent planından itibaren oluşturulan Sıhhiye Meydanı - Kızılay Meydanı - Güvenpark - Bakanlıklar - TBMM yaya aksı ile oluşturulan ve vurgulanan değerler, bu uygulama ile tamamen ortadan kaldırılıyor.- Düzenleme, temel ilkesi, araç değil insan taşımak olan çağdaş ulaşım politikalarına aykırı. Gelişmiş ülkelerde, bireysel araçlanmaya değil toplu taşıma öncelik veriliyor.- Karar, halen yürürlükte bulunan "Ankara Ulaşım Planı" nın temel ilkelerine ve kent merkezine ilişkin önerilerine tamamen aykırı.- Gar binası önündeki tescil altına alınan 3 anıt ağacın durumu tehlikede. Bu ağaçlar, projeye işlenmedi.Neden sakıncalı?Yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonrası, Gar Meydanı'na yapılacak köprülü kavşağın yol açacağı sıkıntılardan bazıları şöyle belirlendi:- Gar Kavşağı, yapılacak düzenleme ile bugünkünden daha yetersiz hale getirilecek; bir yöndeki trafik için sağlanan kesintisiz akıma karşılık, diğer tüm yönlendeki hareketler için kapasite azalarak, sıkışlık artırılacak.- Gar Kavşağı'ndaki sol dönüş depolama alanlarının kapasitesinin artırılması gerekirken yapılan düzenleme ile bu kapasite eskisinden daha yetersiz duruma getirilecek.- Altgeçit yapılırken yayalar dikkate alınmadığı ve gerekli minimum standartlar sağlanmadığı için ortaya çıkan düzenlemede gara yaya erişimi azaltılarak, yolun karşısından Gar Meydanı'na ulaşmak zorlaştırılacak.- Ankara'da kent meydanlarının önce kavşaklara sonra da yeraltı tünellerine dönüştürülmesi sürecinde, tarihi Gar Meydanı da bir tünel giriş - çıkışı haline getirilecek.- Altgeçidin inşaatı sırasında, koridordaki çevresel, kültürel ve tarihi değerler tahrip olacak.
Uzmanlar Ne Diyor?
Peyzaj mimarları ve mimarlar, kent dokusunun toplumsal hafızayı yeniden ürettiğini, güçlendirdiğini belirterek, "Kent dokularının kentlilerden koparılmadan, kentin fiziksel planlamasında önemli bir obje olarak kullanılması zorunludur" vurgusunu yaptı. Uzmanların, değerlendirmesi şöyle: "Gar binası ve çevresi önünden geçirilmeye çalışılan ve Ankara'yı bir taşıt kenti kimliğine doğru sürükleyen bir planlama anlayışıyla TCDD önünden geçirilecek katlı kavşak ile TCDD Ankara Garı, tüm tarihi - kültürel misyonu ile Ankaralıdan koparılmaya, kentsel hafızamızdan silinmeye çalışılıyor. Bu dönüşüm ile kentin fiziksel gelişiminde tarihine, kültürel değerlerine ve şehircilik ilkesi içinde kent içi trafik düzenindeki hız artışına verdiği katkı ile bir çöküntü ve bozulmanın yaşanacağı aşikâr. Gar binası ve çevresi bir döneme ait yapıları ve Jansen Planı'nda Ankara Kalesi ve bağlanan ulaşım ağındaki merkezi odak olması ile kentin tarihine tanıklık yapmış önemli bir olgudur. Tek başına mimari bir kütleden öte, çevresiyle oluşturduğu bütünlükle kentsel silüete yaptığı vurgu ile kentsel mirasın bir parçasıdır. Ankara Garı'nın Ankara Kalesi'ne doğru yaptığı görsel açılım Jansen Planı'nda özellikle dikkate alınmış, onun üzerine temellenmiş."
Başarılı Mimarî
Ankara Garı, asıl tarihi 1892'ye dayansa da bugünkü haliyle yapımına 1934'te başlandı, 3 yıl sonra da tamamlandı. Önemli Cumhuriyet yapıları arasında yer alan gar binası ve bütünüyle Gar Meydanı, Cumhuriyet kurulduktan sonra yeni Türkiye'nin başkentinin planlamasının emanet edildiği Alman Mimar Herman Jansen tarafından kentin önemli akslarından biri olarak kabul edildi. Yalın malzeme kullanımı ve mimarisiyle yapıldığı dönemde dikkat çeken, o günden bugüne kadar da tarihsel dokusunu koruyan gar binasının çevresindeki planlama ve yeşil alan tasarımı ise tarihi Türk bahçe örneklerinden kalıtlar sunuyor. Başkentin önemli kimlik kartlarından olan gar ve çevresi, ayrıca barındırdığı Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi, Ankara Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi ve Demiryolu Müzesi - Sanat Galerisi ile kuşaklar arasında kurulan bağlardan biri olma özelliği taşıyor."
2 Aralık 2007 Pazar
Köprülü kavşak hastalığı bulaşıcı: Kayseri...
http://www.kayseri-bld.gov.tr/ulasim/kavsak-gecit.htm
"Trafiği Rahatlatan Alt ve Üstgeçitler
Şehir trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde trafik akışını kolaylaştırmak amacıyla araç alt ve üstgeçitleri inşa edildi. Raylı Sistem güzergahı üzerindeki kilit noktalarda trafik akışını hızlandıran yeni üstgeçitler Sivas Caddesi-MKP Bulvarı kavşağına ve Fuzuli Kavşağı’na yapıldı. Ayrıca bu kavşaklarda ve raylı sistem güzergahı üzerinde yaya geçişini güvenli hale getirmek üzere 3 ayrı yürüyen merdivenli pasajlı altgeçit yapıldı ve toplam 50 adet dükkan oluşturuldu. Böylece buralarda hem araç ve yaya trafiği rahatlatılmış oldu hem de iki yıl sonra hizmete girecek olan Raylı Sistem’in Sivas Caddesi istikametinde hız kesmeden ve güvenli şekilde ilerlemesine imkan sağlandı."
Şimdi resimlerden görüldüğü kadarıyla durum şu:
1) Bu kısa metinden çıkarılacak o kadar çok ipucu var ki... Bir kere trafiğin "rahatlaması" gibi bilim dışı, ne anlama geldiği bilinmeyen kelimelerle, kavramlarla konuşuluyor. Adamların işin ehli olmadığı kabak gibi ortada. Traik akışını "kolaylaştırmak" nedir yahu? Seyahat süresini kısaltmak mı, güvenliği artırmak mı, kavşakta bekleme süresini kısaltmak mı, dönüşleri kolaylaştırmak mı, hangisi? Hiçbiri, trafiği "kolaylaştırmak", "rahatlatmak". Trafiğin "sırtına masaj yapmak". "Yaya geçişini güvenli hale getirmek"; yayaları tehlikeye attığını kendisi itiraf etmiş işte! Bunu telafi etmek için düşündüğü şey bir "altçarşı". O yürüyen merdivenlerin iki ayda bozulacağına ve bir daha asla çalışmayacağına eminim. Yaşlılar, engelliler? Onlar ölsün zaten.
<- Allah aşkına şu fotoğrafa bir bakın. Yol, yerin altında zikzak çiziyor.2) Proje, tıpkı Ankara'daki gibi hayatında ilk kez yol projesi yapanlara emanet ediliyor. Tıpkı Ankara'daki gibi yol hiyeraşisi yok, yol hızları, kategorileri belirlenmemiş. Köy yolu kıvamındaki cadde kavşağa gelince adeta bir otoyola dönüşüyor, kavşaktan çıkar çıkmaz eski haline dönüyor. Azami hızlar belli değil, trafik kompozisyonu belli değil, durakların yeri belli değil...
< - Şeritlerdeki laubaliliğe bakın. Resimde birbirine paralel yalnızca iki çizgi var, bakalım bulabilecek misiniz?3) Tıpkı Ankara'daki gibi röfüjlere çiçek ve çim ekme fetişi var. Bu saplantı Türk vergi mükellefine yılda kaç milyon YTL'ye mal oluyor bilmiyorum ama, 70'le, 90'la geçip giderken o çiçeklere kim bakacak, kim koklayacak, o çimlerde hangi çocuk koşturacak, top oynayacak belli değil. Bir de bu alanların bakımı, sulanması sırasında yaratılan tehlike ve yola verilen zarar var ki, o apayrı bir konu, daha sonra işleyeceğim.

4) Tıpkı Ankara'da olduğu gibi saçma sapan düşey kurp yarıçapları seçilmiş görünüyor. Yani otomobilinizle altgeçide girerken tekerlekler yerden kesilebilir, çıkarken de uçarak çıkabilirsiniz.
5) - Sayın başlanım hızlanma ve yavaşlama şeritleri nerede?
- Onlar da ne?!
Veee, varan bir!
"ALTGEÇİT'TE FECİ KAZA"
http://www.kayserigundem.com/haber_detaylari.asp?id=1054

"Sivas Caddesi üzerinde Stadyum Altgeçidi girişi önünde meydana gelen kazada, Ziya Şahin yönetimindeti 38 AB 102 plakalı halk otobüsü, yolun karşısına geçmek isteyen Ökkeş Duman'a çarptı.Ökkeş Duman (75) olay yerinde hayatını kaybetti."
İşte yaya güvenliği! İşte çağdaş, modern görünümlü Kayseri! İstediğiniz kadar yok sürücü hatalıydı, yok yaya yola atladı deyin durun. Trafiğik eskisi gibi 50km/s ile aksaydı bu kaza olmayacaktı, bu gün gibi aşikar. Trafiği "rahatlatmanın", "kolaylaştırmanın" bedeli buysa ben almayayım, kalsın. Şimdi bu ölen insanın yakınları da "rahatlamışlardır", onlar için Kayseri'de hayat "kolaylaşmıştır", eminim.

