2 Aralık 2007 Pazar

Köprülü kavşak hastalığı bulaşıcı: Kayseri...

Melik Gökçek'in tarihi mirasa ve anlama sahip bu şehrin altını üstüne getirmesiyle gelen "başarı"yı gören diğer büyük şehirlerin yönetimlerinin ağızları sulandı. Sonunda olacağı buydu. Bursa, İzmir, Antalya, Konya diye başlayan şehri delik deşik etme sırasına Kayseri eklendi. Kayseri Belediyesi ortaya çıkardığı eserlerden guru duyuyor olacak ki ana sayfasında yer vermiş:

http://www.kayseri-bld.gov.tr/ulasim/kavsak-gecit.htm


"Trafiği Rahatlatan Alt ve Üstgeçitler

Şehir trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde trafik akışını kolaylaştırmak amacıyla araç alt ve üstgeçitleri inşa edildi. Raylı Sistem güzergahı üzerindeki kilit noktalarda trafik akışını hızlandıran yeni üstgeçitler Sivas Caddesi-MKP Bulvarı kavşağına ve Fuzuli Kavşağı’na yapıldı. Ayrıca bu kavşaklarda ve raylı sistem güzergahı üzerinde yaya geçişini güvenli hale getirmek üzere 3 ayrı yürüyen merdivenli pasajlı altgeçit yapıldı ve toplam 50 adet dükkan oluşturuldu. Böylece buralarda hem araç ve yaya trafiği rahatlatılmış oldu hem de iki yıl sonra hizmete girecek olan Raylı Sistem’in Sivas Caddesi istikametinde hız kesmeden ve güvenli şekilde ilerlemesine imkan sağlandı."

Şimdi resimlerden görüldüğü kadarıyla durum şu:

1) Bu kısa metinden çıkarılacak o kadar çok ipucu var ki... Bir kere trafiğin "rahatlaması" gibi bilim dışı, ne anlama geldiği bilinmeyen kelimelerle, kavramlarla konuşuluyor. Adamların işin ehli olmadığı kabak gibi ortada. Traik akışını "kolaylaştırmak" nedir yahu? Seyahat süresini kısaltmak mı, güvenliği artırmak mı, kavşakta bekleme süresini kısaltmak mı, dönüşleri kolaylaştırmak mı, hangisi? Hiçbiri, trafiği "kolaylaştırmak", "rahatlatmak". Trafiğin "sırtına masaj yapmak". "Yaya geçişini güvenli hale getirmek"; yayaları tehlikeye attığını kendisi itiraf etmiş işte! Bunu telafi etmek için düşündüğü şey bir "altçarşı". O yürüyen merdivenlerin iki ayda bozulacağına ve bir daha asla çalışmayacağına eminim. Yaşlılar, engelliler? Onlar ölsün zaten.

<- Allah aşkına şu fotoğrafa bir bakın. Yol, yerin altında zikzak çiziyor.

2) Proje, tıpkı Ankara'daki gibi hayatında ilk kez yol projesi yapanlara emanet ediliyor. Tıpkı Ankara'daki gibi yol hiyeraşisi yok, yol hızları, kategorileri belirlenmemiş. Köy yolu kıvamındaki cadde kavşağa gelince adeta bir otoyola dönüşüyor, kavşaktan çıkar çıkmaz eski haline dönüyor. Azami hızlar belli değil, trafik kompozisyonu belli değil, durakların yeri belli değil...


< - Şeritlerdeki laubaliliğe bakın. Resimde birbirine paralel yalnızca iki çizgi var, bakalım bulabilecek misiniz?




3) Tıpkı Ankara'daki gibi röfüjlere çiçek ve çim ekme fetişi var. Bu saplantı Türk vergi mükellefine yılda kaç milyon YTL'ye mal oluyor bilmiyorum ama, 70'le, 90'la geçip giderken o çiçeklere kim bakacak, kim koklayacak, o çimlerde hangi çocuk koşturacak, top oynayacak belli değil. Bir de bu alanların bakımı, sulanması sırasında yaratılan tehlike ve yola verilen zarar var ki, o apayrı bir konu, daha sonra işleyeceğim.



4) Tıpkı Ankara'da olduğu gibi saçma sapan düşey kurp yarıçapları seçilmiş görünüyor. Yani otomobilinizle altgeçide girerken tekerlekler yerden kesilebilir, çıkarken de uçarak çıkabilirsiniz.

5) - Sayın başlanım hızlanma ve yavaşlama şeritleri nerede?
- Onlar da ne?!









Veee, varan bir!


"ALTGEÇİT'TE FECİ KAZA"


http://www.kayserigundem.com/haber_detaylari.asp?id=1054

"Sivas Caddesi üzerinde Stadyum Altgeçidi girişi önünde meydana gelen kazada, Ziya Şahin yönetimindeti 38 AB 102 plakalı halk otobüsü, yolun karşısına geçmek isteyen Ökkeş Duman'a çarptı.Ökkeş Duman (75) olay yerinde hayatını kaybetti."

İşte yaya güvenliği! İşte çağdaş, modern görünümlü Kayseri! İstediğiniz kadar yok sürücü hatalıydı, yok yaya yola atladı deyin durun. Trafiğik eskisi gibi 50km/s ile aksaydı bu kaza olmayacaktı, bu gün gibi aşikar. Trafiği "rahatlatmanın", "kolaylaştırmanın" bedeli buysa ben almayayım, kalsın. Şimdi bu ölen insanın yakınları da "rahatlamışlardır", onlar için Kayseri'de hayat "kolaylaşmıştır", eminim.

1 yorum:

Prof. Dr. Mehmet Tunçer dedi ki...

Sayın Selim Tokgöz,

Blogunuzu görünce çok mutlu oldum. Sadece ben miyim diye düşünmeye başlamıştım:)
http://ankaratarihi.blogspot.com/2009/12/cumhuriyetin-mimari-mirasinin-planlama.html
Bolugumda Ankara ile ilgili 40 civarında yazımı göreceksiniz..Saygılar..